Tuesday, January 19, 2010

Marsel İlhan-Fernando Gonzalez


Avustralya Açık Tenis Turnuvası'nda 2. tura çıkan (Lucky Loser olarak*) Semerkand doğumlu milli tenisçimiz Marsel İlhan, Fernando Gonzalez'e 6-3, 6-4 ve 7-5'lik 3 set ilen mağlup olmuştur. Sağlık olsun.

Emme velakin kendisine bana ve bu maçı izleyenlere unutulmayacak bir tenis maçı seyrettirdiği içün teşekkür ederem. Maçın güzelliği değil, Türk seyircilerin "mükemmel" desteği unutulmayacak. Kendilerini her yerde belli eden Türk milleti tenis maçını fitbol maçına çevirdi. Evet Baghdatis'in maçlarında Yunan ve Kıbrıs'lı seyirciler de yapıyor ama onlar oyun sırasında susmasını öğrenmişler. Bizimkiler, Marsel servis atarkene bilen bağırıyor. İlk sette Marsel servis atarken tezahüratlar sürüyor diye Gonzalez gelen servisi karşılamadı bile. Bizim Marsel'de özür diledi kendisinden ve servisi tekrarladı. Tabi bunu gören Şili seyircisi de altta kalmadı onlarda bağırıp durdu.

Maçın bir bölümünü canlı yayınlayan Eurosport 2 spikerleri aralardan dönünce "welcome back to the noisy court" diye selamladılar izleyenlerini. Ayrıca bu maç 5 sete uzarsa seyircilerde ses kalmıcak yorumu yaptılar. Bide bizim seyirciler Marsel her sayı aldığında, deli gibi tezahürat yapınca gavur spikerler Türk seyirciler her sayıdan sonra şampiyon olmuş gibi bağırıyorlar dedi. Tabi ne bilsin gavur bizde tenis kültürümü var.

Neyse tezahüratlardan birkaçı şöyle;
En büyük Marsel, bizim Marsel.
Şili'lilerin Es es es ki ki ki'ye benzer tezahüratlarından sonra bizimkiler "Şili Şili al al al".
En büyük Türkiye başka büyük yok.
2 tribün karşılıklı Kırmızıııı Beyaaaz En Büyük Türkiyeeee
Hadi laaan Marsel.
Bence en süperi "Haydi Marseeeeel Koçuuum Benim"
Ayrıca 3'lü bile çekildi.

* Lucky Loser elemelerin son turunda elenmesine rağmen, elemeleri geçen bir sporcunun sakatlanması sonucunda kura ilen bir üst tura çıkması durumu.

Saygılar...